Ad ve Soyad | : | |
---|---|---|
E-Posta | : | |
Telefon | : | |
Resmi müfredat, kızlar ve erkekler arasında artık, bazı oyunlara katılım dışında, sistematik herhangi bir ayrım yapmamaktadır. Bununla birlikte, eğitimde toplumsal cinsiyet farklılıklarını artırabilecek bir çok “açık kapı” vardır. Öğretmen beklentileri, okuldaki ritüeller ve Illich'in vurguladığı gizli müfredatın başka yönleri bunlardan bazılarıdır. Kuralların gittikçe yumuşamasına rağmen, okulda kızları elbise veya etek giymeye zorlayan düzenlemeler, insanları toplumsal cinsiyetlerine göre ayırmanın en belirgin yollarından birisini oluşturmaktadır. Bu tür uygulamaların sonuçları sadece görünüşle sınırlı kalmamaktadır. Bir kız, giydiği giysilerin bir sonucu olarak, dikkatsiz bir şekilde oturma, kaba ya da düşme-kalkma içeren oyunlara katılma ya da bazen koşabildiği kadar hızlıca koşma gibi özgürlüklerden yoksun kalmaktadır.
Durum artık değişiyor olsa da, okul kitapları da bu toplumsal cinsiyet imgelerinin sürdürülmesine yardımcı olmaktadır. Son zamanlara kadar ilkokul öykü kitaplarında, çoğu kez, erkekler inisiyatif ve bağımsızlığını ortaya koyan, kızlar ise daha edilgen ve erkek kardeşlerini bekleyen tipler olarak resmedilir. Özellikle kızlar için yazılmış olan öyküler sıklıkla bir macera öğesi barındırırlar ama bu hemen hemen her zaman ev ya da okul ortamında geçen bir entrika veya gizemli olay biçimi alır.
Erkek çocukların macera öyküleri ise uzak yerlere seyahat eden ya da daha başka açılardan oldukça bağımsız olan kahramanlarıyla daha geniş bir yelpazeye sahiptir. Ortaokul düzeyinde, bir çok fen ve matematik kitabında dişiler, bu tür konuların “erkeklere özgü konular” olduğu düşüncesini güçlendirecek şekilde, “görünmez” olmaktadırlar.
Eğitim alanındaki toplumsal cinsiyete dayalı farklılık okullardaki ders seçimlerine baktığımızda da oldukça açıktır. Bazı konuların erkeklere ya da kızlara daha uygun olduğu yaygın bir görüştür. Sosyolog Becky Francis, kızların erkeklere göre akademik açıdan daha az itibarlı dersler almaya teşvik edildiklerini ileri sürmektedir (2000). Takip ettikleri dersler bakımından kızlarla erkekler arasında oldukça belirgin bir fark söz konusudur. 2001- 2002'de Birleşik Krallık'ta fizik ve bilgisayar bölümlerine A kurundan (ya da eşit bir kurdan) başlayan 16-18 yaş arası gençlerin % 75'i ve matematiğe başlayanların % 60'ı erkektir. Buna karşılık, sosyal bilimlere ve Ingiliz edebiyatına kayıt yaptıranların % 70'i ve ev ekonomisine kayıt yaptıranların % 95'i kız öğrencidir.
Giddens, Anthony. Sociology. Macmillan, 2001.